İnsancıklar büyük bir yangının ilk kıvılcımlarıdır. Genç Dostoyevski’nin ilk haykırışları, ilk eseridir.
Genç yazarımız Fyodor Dostoyevski eserini ilk olarak ev arkadaşı ve yazar olan Grigoroviç‘e okutur. İnsancıklar Grigoroviç‘in ruhuna dokunur ve bu eseri hemen ertesi gün yayımcı Nekrasov‘a götürür. Nekrasov gözyaşları içinde romanı bitirir ve ”Yeni bir Gogol doğuyor” diyerek dönemin ünlü eleştirmeni Belinski‘nin yolunu tutar. Belinski sert bir eleştirmen olmasına rağmen İnsancıkları çok beğenir ve derhal bu genç yazarla tanışmak ister. Tanıştıklarında genç yazarımız Belinski‘den hiç beklemediği şu sözleri duyar.
“Ne yazmış olduğunuzu anlıyor musunuz!.. Bütün bu korkunç gerçeği siz mi düşündünüz? Olamaz, sizin gibi yirmi yaşında birinin bütün bunları anlamış olmasına imkan yok. Size bir yetenek verilmiş, yeteneğinizin değerini bilin ve emin olun, siz büyük bir yazar olacaksınız!…”
Böylece eser 1846 yılında Rusya’nın Petersburg şehrinde yayımlanır.
Eser birbirine sevgi ile bağlı iki insanın mektuplaşmalarından meydana gelmektedir. Kahramanımız Makar Devuşkin isminde orta yaşın biraz üstünde, yoksul bir memurdur. 30 yılı aşkın süredir memurluk yapmaktadır. Petersburg‘da oteli andıran bir evde, mutfaktan paravanla ayrılmış bir odada yaşamaktadır. Diğer odaların her birinde 2-3 kişi birlikte kalmaktadır. Burada yaşamasının kendince sebepleri vardır. Bu sebeplerden birisi penceresinin tam karşısında uzaktan akrabası olan, çok sevdiği Varvara Dobroselova‘nın oturmasıdır.
Mutsuzluk bulaşıcı bir hastalıktır. Mutsuz ile yoksulun birbirinden uzak durması lazım, birbirlerine bulaştırmamak için.
Varvara ve Makar
Varvara genç ve öksüzdür. Makar‘a son derece bağlıdır. Neredeyse her gün mektuplaşmaktadırlar. Mektuplarında birbirlerine; güvercinim, velinimetim, eşsiz dostum gibi güzel sıfatlarla hitap etmektedirler. Evleri bu kadar yakın olmasına rağmen Makar olabildiğince az gider Varvara‘nın evine, çünkü aynı evi paylaştığı insanların dedikodularından, gülüşlerinden çekinmektedir. Kilisede pazar ayinlerinde birbirlerini görmektedirler.
Makar son derece saf bir sevgiyle sevmektedir bu kadını. Yoksul olmasına rağmen elinden geldiğince yardım etmektedir. Çiçek, şeker gibi hediyeler göndererek sevdiği kadının mutlu olmasını sağlamaktadır. Varvara da dikiş yaparak geçimini sağlamaya çalışmaktadır. Zaman ilerledikçe maddi sıkıntılar baş gösterir. Makar bu sevdiği kadına daha fazla yardım edemediği için, içten içe acı çekmektedir. Varvara başka bir eve mürebbiye olarak gidip kendi geçimi sağlamak istediğini Makar‘a iletir fakat Makar, Varvara‘nın gitmesini istemez ve kadını kalmaya ikna eder. Bir yanda Makar‘ın yoksulluğu diğer yanda Varvara‘nın karışık geçmişinden gelen tatsız misafirler romanı derin bir karmaşaya sürükler. Bundan sonrası için özeti kesip, okuyucunun hevesini kırmamak en doğrusu olacaktır.
Para değil beni öldüren, bütün bu yaşam kaygıları, bütün bu fısıltılar, gülüşler, şakalar.
Dedikodular
Şimdi gelelim benim bu roman hakkındaki düşüncelerime; Dostoyevski‘nin tüm eserlerine hakim olan acı, bu eserinde de fazlasıyla keskin. Dostoyevski İnsancıklar ile sevginin, aşkın en saf biçimini ortaya koymuştur. Makar‘ın, Varvara‘dan kesinlikle bir beklentisi yoktu. Varvara‘ya türlü hediyeler göndererek onu mutlu etmek yetiyordu. Yoksulluk ve dedikodu hiç kimsenin mutlu olmasına izin vermediği gibi onlara da kafayı takmış ve rahat bırakmamıştı. Makar‘ın yaşlı, Varvara‘nın ise genç olması çevredeki insanların dedikodu yapması için kendilerince yeterliydi…
İnsanlar başkaları hakkında yorum yapıp, yargılamaktan çekinmezler ve insanların en kutsalına bile dil uzatabilirler. Makar‘a da böyle yapmışlardı, o ince alaylı gülüşleriyle onu utandırıyorlardı. Yoksulluk ve dedikoduyla mücadele eden bu iki insan her ne kadar onlar karşısında kazanmaya gayret etseler de, hayat şartları onları kaybetmeye zorluyordu. Eseri okurken Makar‘a acır ve ona elinizden geldiğince yardım edip, Varvara‘ya ise kendinizce akıl vermek, bir yol göstermek istersiniz. Bu iki bahtsızın mektuplarını onları anlayarak, saygı duyarak okumanızı dilerim. İyi ve neşeli okumalar demek isterdim fakat bu Dostoyevski eserleri için neredeyse imkansızdır…
İlgili Diğer İçerikler
Daha Fazla İnceleme
Those Who Wish Me Dead İncelemesi
Those Who Wish Me Dead vicdani olarak geçmişinden azap çeken bir kadının, suikastçıların hedefindeki küçük bir çocuğa yardım etmesini konu …
Awake İncelemesi
İnsanlık uyku yeteneğini tamamen kaybederse ne olur? Yönetmen Mark Raso bu sorunun cevabını bizlere oldukça karanlık ve kaotik bir dünyayla …
Primer İncelemesi
Primer düşük bütçesi ve kısıtlı oyuncu kadrosuna rağmen senaryosuyla izleyenlerin zorlanacağı fakat bir o kadar da takdir edeceği bir yapım …