İnsanlık uyku yeteneğini tamamen kaybederse ne olur? Yönetmen Mark Raso bu sorunun cevabını bizlere oldukça karanlık ve kaotik bir dünyayla veriyor.
Awake (2021) güzel dilimiz Türkçe’ye Uyanık ya da Uyanış olarak çevrilebilir. Filmin yönetmenliğini Mark Raso yapıyor. Öncelikle Mark Raso kimdir? Buna bir bakalım. Maalesef kendisi o kadar gösterişli bir yönetmen değil. Toplamda yönetmenlik yaptığı dört filmi bulunuyor. Zaten kendisinin izlediğim ilk filmi de haliyle Awake olmuş oldu. Diğer Kodachrome (2017), Copenhagen (2014) ve Under (2011) gibi filmlerine şöyle bir göz gezdirdiğimde drama türünü oldukça sevdiği söylenebilir. Öyle ki Awake içerisinde de özellikle bu yönünü gösteren yakın çekim plan kullanan pek çok sahne var. Bu konuda fena iş çıkarmamış diyebiliriz.
Awake‘in senaristliğini aralarında yönetmen Mark Raso‘nun da bulunduğu Joseph Raso ve Gregory Poirier gibi isimler yapıyor. Özellikle Gregory Poirier hususunda dikkat çekmek istiyorum. Gregory Poirier‘in geçmişinde National Treasure: Book of Secrets‘ın senaryo yazarlığını yapmış olması var. Bu yazar kadrosu için önemli bir avantaj olsa da, maalesef filmin senaryo gidişatı hiçte o kadar iç açıcı değil. Bunun nedeni filmin aksiyon yaratmaya çalıştığı bir kıyamet senaryosunda tempoyu biraz ağır bırakması olarak gösterilebilir.
Gina Rodriguez ve Finn Jones
Awake oyuncu seçimi konusunda oldukça mütevazi bir kadroya sahip. Öyle müthiş oyunculuklar görmüyoruz. Zaten filmde duygusal açıdan insanları pek zorlayacak sahne yok. Ayrıca gerek de yok…


Filmin en bilinen oyuncusu Finn Jones. Finn Jones; HBO‘nun Games of Thrones dizisinde Loras Tyrell ve Marvel’s Iron Fist dizisinde Danny Rand gibi karakterleri canlandırdı. Finn Jones kendisine verilen rolleri çok rahat bir şekilde belli bir kalitede oynayabilen bir oyuncu. Bu yüzden Awake‘deki Brian rolünün hakkını vermiş. Ne eksik, ne fazla.
Finn Jones‘u bir kenara bırakırsak filmi performans olarak sırtlayan kişi Gina Rodriguez. Baş rolde olması sebebiyle bu oldukça doğal. Ayrıca Gina Rodriguez, daha önce Netflix‘in başka bir projesi olan ve başrolde Natalie Portman‘ın oynadığı Annihilation filminde de oynamıştı.


Matilda karakterini canlandıran Ariana Greenblatt‘in performansını film için yeterli bulsam da filmdeki ağabeyi olan Noah karakterini canlandıran Lucius Hoyos için aynısı söyleyemeyeceğim. Tamam her şeye karşı olan ve bazı durumlara oldukça tepkisiz kalabilen bir ergeni canlandırıyor. Onu anladık ama çok donuk duruyor.


Filmi izlemeyenler burada demir atsınlar, çünkü onlar için yazının devamında sular oldukça tehlikeli.
Fırtına geliyor, uyarmadı demeyin.
SPOİLER!
Kaza ve Travma
Filmin konusu aslında oldukça basit fakat bir o kadar da ilgi çekici. Atmosferde gerçekleştiği iddia edilen bir elektro-manyetik patlama sonucunda dünyadaki tüm insanlar uyku yetisini kaybediyor. Ardından curcuna başlıyor. Başrol karakterimiz olan Jill (Gina Rodriguez) sorunlu geçmişini arkada bırakmaya çalışan iki çocuk annesi bir kadın. Lakin içinde bulunduğu ekonomik zorluk sebebiyle ara ara yine karanlık işler çeviriyor.
Awake‘in ana hikayesi Jill (Gina Rodriguez)‘in kendisinden mahkeme kararı ile uzaklaştırılan çocuklarını ölmüş eşinin annesinden almasıyla başlıyor. Seyir halinde iken gerçekleşen elektro-manyetik(?) patlama sonrasında elektronik olan her şey işe yaramaz bir hale geliyor. Haliyle o esnada trafikteki bütün arabalar kontrolden çıkarak bir tür zincirleme kaza yaratıyor.
Kazadan etkilenen Jill‘in arabası çocukları yanındayken bir göle düşüyor. Boğucu bir gerilim hissettiğimiz o araba sahnesinden sonra neyse ki kimseye bir şey olmuyor. Fakat küçük kızın kurtarılma esnasında yuttuğu sular sebebiyle bir anlığına solunumu duruyor. O esnada civardan geçmekte olan kasaba şerifi küçük kıza ilk yardımda bulunuyor. Böylelikle Matilda (Ariana Greenblatt) tekrar hayata dönüyor.


Jill, çocuklarını kontrol ettirmek için hastaneye gidiyor. Fakat patlama sonrası hastane çok yoğun olduğundan kimse onlarla ilgilenmiyor. Tabi bu sırada bizlere yılladır komada olan hastaların hepsinin birden gözlerini açtığı gösteriliyor. Ortada bir şeyler dönüyor. Herkes bunu hissediyor ama kimse tam olarak ne olduğunu çözemiyor.
Tedavi
Jill ve çocukları, yaşadığı kazanın travması ile yüzleşmeden ansızın tüm insanlığın başına çöreklenen bu uykusuzluğa mahkum oluyorlar. Jill sabah kalkıp işine gidiyor. Travma sonrası stres bozukluğu geçmişi olan Jill, bir psikolog yanında güvenlik görevlisi olarak çalışıyor. İş yerindeki Dr. Murphy (Jennifer Jason Leigh), Jill‘e uzak bir yerde tedavi bulmak için toplandıklarını söylüyor. Hatta kendisinin orada ona ihtiyacı olduğunu söylüyor ama Jill bu teklifi reddediyor. Çünkü Jill‘in daha öncesinde savaş mahkumlarına yapılan deneyleri gördüğünden; tedavi için bilim insanlarına ne kadar güvenebileceği hususunda ciddi endişeleri vardır.
Tüm insanların uykusuzlukları arttıkça daha saldırgan ve daha dengesiz bir hale geliyorlar. Kuralsızlığın kural olduğu bu dünya içerisinde onları zombiye benzetsek herhalde yanlış olmaz. Ailesini kurtarmak için bir yol arayan Jill netice de çaresiz kalıyor. Bu noktada Awake kıyamet temalı arka planda bir aile dramı yaratarak bunu temposuz bir aksiyona sokmaya çalışıyor.
Oğlunun söz konusu tesise gitme fikrine karşı çıksa da bir süre sonra gerçeği kabullenmek zorunda kalıyor. Matilda uyuyabiliyorken kendilerinin bulundukları uykusuzluk içerisinde daha ne kadar süre onun yanında olabilecekleri sorusu kafasını kurcalıyor. Bu sorunu cevabını bir türlü bulamayan Jill, annelik güdüsü gereği bir yandan tesise doğru ilerlerken bir yandan da kızını oluşan bu zalim dünyaya karşı eğitmeye çalışıyor.
Hayatta Kalma Öğretileri
Burada bahsettiğim klasik zombi evrenlerindeki hayatta kalma öğretileridir. Hortum ile benzin çekme, yiyecek bulma, kendini koruma, silah eğitimi diye liste sürer gider. Fakat bu konuda bir sorun var. Matilda bu işler için hiç de uygun birisi değildir. Tek başına kalacağını bile tam olarak idrak edemezken, tüm bu şiddet içeren olayları öğrenmeyi reddetmek sanırım annesi ve kardeşinin öleceğini kabullenmemesindendir.
Daha önce bahsettiğim gibi Gina Rodriguez, Jill karakterini oldukça kararlı ve sağlam oynuyor. Zihinsel olarak çökmeye başladığında rolünün hakkını veriyor. Hikaye içerisinde oğlu ile gergin olan arasını, finale doğru daha normal bir düzeye iniyor. Noah‘ın oyunculuğuna laf etmeyeceğim. Matilda ise karakter olarak Awake içerisinde duygusal açıdan oldukça zorlu sahnelere sahip. Fakat o küçük yaşına rağmen tüm bunlarından altından çok güzel bir şekilde kalkıyor. Ariana Greenblatt potansiyeli olan bir çocuk. Herhalde önümüzdeki yıllarda onu daha çok projelerde göreceğiz.


Kilise Olayı
Uykusuzluğun henüz yeni başladığı o ilk günlerde, bir papaz insanları rahatlatmak için kilisede toplantılar düzenliyor. Burada gösterilen sahne, Hristiyanlığın üzerine kurduğu temel dayanak noktalarını gerçekten insana sorgulatır cinsten. Awake filmi içerisindeki dünyaya göre, kendi kişisel doğrusu için; ki doğruluğundan bile emin değil. Bir adam uykusuzluğunun yaratmış olduğunu ıstıraptan kurtulmak için İsa peygamberin fedakarlığını öne sürerek Matilda‘yı kurban etmeyi öne sürüyor? Gerisini sizlere bırakıyorum.
Her neyse Matilda‘nın boğulduktan sonra tekrar hayata dönüşünü kilise ile ilişkilendirirsek bir nevi vaftiz edilmek olarak görebiliriz. Neden deyişinizi duyar gibiyim. Çünkü Matilda ölümden dönenlerin yeniden uyuyabildiğini öğrendikten sonra ağabeyi ile annesini göle götürdüler. Bu final sahnesi bariz bir vaftiz edilme seremonisidir. Hristiyanlıkta insanlar suya sokulur. Böylelikle yıkanarak günahlarından arınmış bir şekilde, tekrar doğarlar. Awake de aynı bu metaforu kullanıyor. Hatta şöyle dersek herhalde yanlış olmaz. Awake ana hikaye kurgusunu bütünüyle Hristiyanlık öğretisi üzerine şekilleniyor.


Yitirilen Uyku Mu Yoksa İnsanlık Mı?
Awake yapısı gereği yaklaşık bir buçuk saati geçen hikayesi ile insana yaşanan olayları zaman zaman sorgulatır cinsten. Gerçekten uyku yetisi kaybetmiş bir insanlık bu kadar kaotik bir duruma dönüşebilir mi? İşte bu konuda altı boş bir takım şeyler var. Film sanırım bizlere uykuyu bahane ederek aslında tüm insanlığın, insanlığını kaybettiği zaman neler olabileceğini göstermeye çalışıyor. O yüzden buradaki asıl soru şu olmalıdır? İnsanlık insanlığını kaybettiği zaman nasıl bir dünya oluşur? Elbette bu benim şahsi fikrim.
Yoksa uykusuzluk üzerine zamanında benim de yaptığım derin araştırmalar mevcut. Fakat uykusuzluk üzerinden yaratılan bu denli bir absürtlük, filmin gerçekçiliğini biraz yok ediyor. Evet insanlar kendi canlarının derdine düşüyorlar. Orasını anlıyorum. Fakat filmin tüm insanlığın üzerine attığı bu gaddarlık benim kabullenebileceğim bir şey değil. Son olarak toparlasak, Awake bir zombi filmi olsa pek çok izleyiciden çok daha fazla takdir toplayabilirdi. Ama bu haliyle maalesef bazı açılardan bir kerte eksik kalıyor.
Film şu anda Netflix üzerinden izlenebilir. Başka incelemelerde görüşmek üzere. Sinemayla kalın. Hoşça kalın.
İlgili Diğer İçerikler
Daha Fazla Film
Those Who Wish Me Dead İncelemesi
Those Who Wish Me Dead vicdani olarak geçmişinden azap çeken bir kadının, suikastçıların hedefindeki küçük bir çocuğa yardım etmesini konu …
Primer İncelemesi
Primer düşük bütçesi ve kısıtlı oyuncu kadrosuna rağmen senaryosuyla izleyenlerin zorlanacağı fakat bir o kadar da takdir edeceği bir yapım …
Godzilla vs Kong Filminin Fragmanı Yayınlandı
Godzilla vs Kong filminin ilk fragmanı nihayet yayınlandı. Fragmanda Godzilla ve Kong haricinde iki yeni uçan canavarda bulunuyor. Merakla beklenen Godzilla …